Londra'da Bisiklet Kiralama

Londra yaklaşık 9 milyon nüfusu ve 1.572 km²’lik alanı ile metropol bir başkent. Bu nedenle şehirde ulaşım ağı oldukça gelişmiş durumda.

Metro ve otobüs hatları ile ulaşımı sağlamak oldukça kolay. Yerin metrelerce altına inip, havasız ve basık metro ya da trafikte zaman kaybedeceğimiz otobüs yerine biz bisiklet ile seyahat etmeyi çok daha fazla seviyoruz. Hele bir de hava güzelse!

Özgürce pedal çevirerek şehri keşfetmek, sokakların, caddelerin, binaların, parkların tadını çıkarmak mükemmel bir his.

Bu yazımız ile Londra’da nasıl bisiklet kiralandığından bahsedeceğiz. Londoner’lar bisikleti gün içerisinde ulaşım aracı olarak sıklıkla kullanıyorlar. Şehrin hemen hemen her yerinde İstanbul’daki İsbike’a benzer şekilde bisiklet kiralama istasyonları var.

Londra’da bisikletler şu an Santander sponsorluğunda hizmet veriyor. Bisiklet kiralayabilmek için sahip olmanız gereken tek şey herhangi bir bankanın kredi kartı. 

Küçük bir not, akıllı telefonda yer alan uygulamalar ile ödeme gerçekleştirilemiyor ve sistem aynı anda en fazla dört adet bisiklet kiralamaya izin veriyor.

Bisiklet kiralamak için rezervasyon yaptırmanıza ise ihtiyaç bulunmuyor. Size en yakın bisiklet kiralama istasyonuna giderek, başlamak için istasyonda yer alan ekrandan ‘bisiklet kirala’ butonuna dokunmanız yeterli. Bu ekranda farklı dil seçenekleri de mevcut. Ekranda çıkan yönergeleri takip edin ve işlemler tamamlandığında sistem tarafından verilen kod ile bisikletleri istasyondan alabilirsiniz. İstasyonda gözünüze bir bisiklet kestirin, o bisikletin bağlantı noktasında bulunan tuş takımına size verilen kodu yazın ve yeşil ışık yandığında bisiklet artık sizindir. Bisikleti alırken bisiklette herhangi bir hasar olup olmadığını kontrol etmenizi öneririm. Lastikler, frenler, sele ve gidon kontrol edilmesi gereken noktalar. Eğer sonradan bir hasar görürseniz, bunu da uygulama üzerinden belirtebiliyorsunuz.

Londra'da Bisiklet Kiralamanın Ücreti Ne Kadar?

Biraz da ücretlerden bahsedelim. Şu an en az 2 pound’a bisiklet kiralayabiliyorsunuz. Güzel bir haber, ilk yarım saat ücretsiz! İlk yarım saatten sonra ise her yarım saatte bir, ücrete 2 pound ekleniyor.

Kiraladığınız bisikletleri 24 saat içerisinde geri teslim etmeniz gerekiyor, aman dikkat 24 saati aşmayın. Bu 24 saatlik süre boyunca dilediğiniz zaman iade edebiliyorsunuz.

İade etmediğinizde ya da bisiklette herhangi bir hasar oluştuğu durumlarda 300 pound kadar bir ücret ödemek durumunda kalıyorsunuz.

Londra'da Bisiklet Sürmek Güvenli mi?

Londra’da bisiklet için özel olarak ayrılmış yollar ve şeritler bulunuyor. Böylece güvenli bir şekilde pedal çevirebiliyorsunuz. Ancak trafik sol taraftan aktığı için işler kimi zaman biraz karışabiliyor.

Uzun bir süre soldan akan trafiği, beyin ve refleksler kabul etmiyor. Yayalara ve kör noktası oldukça fazla olan kamyon gibi büyük araçlara dikkat etmek gerekiyor. Neyse ki araçlar bisikletlere oldukça saygılı ve sizi rahatsız edecek ya da paniklemenize neden olacak hiç bir harekette bulunmuyorlar.

Bu konu ile ilgili yaşadığım bir olayı size aşağıda yazının devamında anlattım.

Parklarda da bisiklet sürebiliyorsunuz ancak her park, bisiklet sürüşüne açık değil, park girişlerindeki tabelalar önemli, yasak olan bir yerde bisiklet sürmeyi hiç birimiz istemeyiz. Hatta parkların içinde bazı yollarda bisiklet sürmek serbestken, bazı yollarda yasak olabiliyor.

Örneğin Hyde Park, bisiklet için izin verilen ve verilmeyen yollar bulunuyor. Sincaplara, ağaçlara ve doğaya bakarken bir gözünüz mutlaka işaret ve tabelalarda olsun, bizden söylemesi!

Kiraladığım Bisikleti Nasıl İade Ederim?

Bisikleti iade etmek için bisikleti kiraladığınız istasyonlardan herhangi bir tanesine giderek bisikleti boş alana yerleştirin ve yeşil ışığın yanmasını bekleyin. Yeşil ışık yandıktan sonra bisiklet iade edilmiş ve keyifli sürüş sona ermiş demektir.

Bisiklet kiralamak için ayrıca Santander’in mobil uygulaması da bulunuyor. Bu uygulamayı akıllı telefonunuza indirerek uygulamanın getirdiği pek çok özellikten faydalanabilirsiniz. Ayrıca yıllık üyelik imkanı da bulunuyor. Yıllık üye olmak istediğinizde 90 pound, eğer öğrenciyseniz 67,50 pound bir ücret ödüyorsunuz.

Londra’da bisiklet kiralama ile ilgili daha detaylı ve güncel bilgilere ise ‘Transport for London’ resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Tek bir pedalın dönmesiyle şehri özgürce turlamak bizim elimizde!

Londra’da İlk Bisiklet Maceramız

Londra'daki ilk bisiklet maceramız aslında Avrupa'da ilk kez bisiklete binen iki İstanbullunun bir hikayesi. Lancaster Gate’te yer alan bir istasyondan bisikletleri kiraladık, bu bizim Londra’daki ilk bisiklet turumuzdu.

Eşim ile bisiklet sürmeye başladık. Bulunduğumuz bölgede bisiklet için ayrılmış özel bir yol yoktu, paylaşımlı şerit vardı.

Günlerdir şehri karış karış geziyor olmanın verdiği yorgunlukla benim bacaklarım zaten bitik durumdaydı, yollar ne kadar düz de olsa sürerken zorlandım. Ancak eşim, özgürlüğün verdiği mutlulukla arkasından gelen bir sevdiceği olduğunu unutarak hızlandıkça hızlandı, hızlandıkça hızlandı. Ben tabi yetişemedim ve oldukça geride kaldım. Bir süre sonra gözden kayboldu.

İşin kötüsü kendimize herhangi bir rota da belirlememiştik ve nereye gittiği konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. Bir yandan yanımda akan trafiğin verdiği stres, bir yandan eşimi kaybetmenin verdiği panik (telefonumu eşime vermiştim sürmeye başlamadan önce), bir yandan da yorgunluğum sebebiyle gittikçe ağırlaşan pedallar beni iyice zorlamaya başlamıştı.

Tam o sırada arkamda meşhur iki katlı kırmızı otobüslerden birinin olduğunu gördüm. Meğer otobüs dakikalardır benim arkamdaymış ve beni bekliyormuş (Yaklaşık 5 km bir hızla gidiyorum :)).

Otobüs beni hiç geçmeye çalışmadı ya da korna çalmadı. Bu İstanbul’da kesinlikle alışık olmadığımız bir durum. Otobüs beni geçebilsin diye elimden gelen her şeyi yaptım. Çünkü kocaman bir otobüs benim yüzümden 5 km hızla gidebiliyordu, çok utanmıştım.

Tamamen kaldırıma yanaştım, geçmesini bekledim ancak yine geçmedi. Takip mesafesini daima korudu. Ben gittikçe kızarmaya başladım. Sonunda bisikletten indim ve bisikleti olabildiğince kaldırıma yanaştırdım. İşte asıl bomba burada geliyor, otobüs beni yine geçmedi ve sakince o da benimle birlikte durdu. Artık utancımdan ağlama noktasına gelmiştim, bu kadar medeniyete alışık olmayınca insan şaşkına dönüyor.

En sonunda aldım bisikleti kucağıma ve bisikletle birlikte kaldırıma çıktım. İşte ancak o zaman otobüs yoluna devam etti. Bulduğum ilk banka oturdum ve Mehmetcan’ın benim yokluğumu fark ederek geri dönmesini bekledim. Bir süre sonra yokluğumu fark etmiş ve geri gelmişti. Evliliğimiz için kritik bir eşikti :) 

Eminim Avrupa’da bisiklet sürme ile ilgili herkesin bir anısı vardır, çünkü İstanbul’da alışık olduğumuz düzenden, kültürden çok farklı bir dünya. Seyahat etmenin asıl güzel yanı da bu değil mi, farklı anılar biriktirmek…